Şimdi youtube’a erişim engeli olmasaydı açın Sezen Aksu versiyonuyla “Ne kavgam Bitti ne Sevdam” ı dinleyelim hep beraber” derdim ama … Siz içinizden söyleyin benim için.. Sözlerini de bizim diyete uyarlayarak 🙂
** Gece bitmez Gündüz Bitmez , Bu yalnızlık hiç bitmez **
Vay Arkadaş ya…
havai fişek efekti
Sen çok uzun bir aradan sonra 61.9’u gör o da sabah 08:00’e kadar çalışacağın 30 Mart Seçim gününe denk gelsin..
Önce saat 18.00’de kuru pastalar, ekler geldi masaya..
Sonra paket paket çekirdekler, kuruyemişler, cipsler…
Kendi irademle seçebildiğim tek şey akşam yemeğim oldu: çorba , ayran, salata 🙂 Ve geri kalan her şey için acı çektim!
Şimdi çekirdeğin güzelliğinden, fıstığın ağızda bıraktığı o eşi benzeri bulunmayan tattan, eklerin akışkan kremasından bahsetmek istemiyorum sizlere 🙂 Kilo almayı bizden öğrenecek değilsiniz!
Peki her şey nasıl başladı??
Elbetteki her “ay, canım çok sağol ben yemeyeceğim” kişisi gibi reddettim..
Edebimle muzumu yedim, sodamı içtim, galetamı kemirdim.. Ama bitmedi ki arkadaş o oy sayımı.. Ankara canımıza okudu. Bir ara bildiğin Galaksi savaşı gibi bir hal aldı.. Kim kime dum duma.. İlçe seçim kurulu’na gidemeyen araçlar, gidip de dönemeyen oy sandıkları.. Belli olmayan bir ” Ankara büyükşehir Belediye Başkanı” ya da belli olan “iki ankara büyükşehir belediye başkanı” 🙂 Kafamız allak bullak oldu.. Tabi ister istemez 20.00’de akşam yemeğini yiyen her normal insan gibi 02.00 sularında midede bi kazınmalar başladı. Ayran içerim, kurtarırım dedim. Olmadı. Direndim. 03.00 oldu.. cipsti, kuruyemişti, minnak poğaçaydı derken “bugünün günahı olmaz sık dişini panpiş” dedim.. 05.00-06-07.. derken bünye “acıktın kızım” diye ağlanmaya başladı.. Vurduk gitti dibine, sonra da gittik eve yattık üstüne! Hoş ertesi gün (ki aynı gün saat 16.00 eder uyanışımız) 4 etimek, az peynir, bir portakal ile (acıkmadık haliyle) günü kurtarım dedim, 929 kalori yakacağım şekilde de spor yaptım ama bu salı gününe fit başlamamı sağlamadı.
Çünkü su tuttum! Ama ne tutmak. Ben hiçbir şeye böyle etimle, kemiğimle sarılmamışımdır zaar 🙂 Onca çay, kahve, ayran, çorba, suya rağmen 48 saatte 3 kere wc’ye gidebildim. (Size ne ki bundan?) Su olduğu gibi kaldı, tuvalet düzeni bozuldu. Salı akşamı da nişanlımın babasının doğumgünü için misler ötesi hazırlanan yemeği yedim. (hoş, fırında yağsız levrekti mideye inen) .. .Ee haliyle sonuç başta ben olmak üzere hiçkimse için şaşırtıcı olmadı: Çarşamba sabahı bizim için kaos oldu! 🙂 İster istemez bünye isyanlarda “kızım, madem yakamıyorsun, tuvalete de “hiç” gidemiyorsun daha ne diye yiyorsun” diyor..
* Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam *
O sebeple siz sanmayın ki “bir gün kaçırdım, ertesi gün dikkat ederim geçer” diye bir kural var. Ne yerseni yiyin, hanenize günah olarak yazılıyor ve bünye uzun bir zaman sonra o gıda ile yeniden karşılaştığı için “alırım ki ben bunu, sonra bişi yaparım bununla” diyor.. Sizin verdiğiniz o güzel kilolar da bel kısmında pek de ciciş sayılmayacak bir göbeğe dönüşüyor. (kaka) (hii kaka dedi)
Kendimi kürdanla patlatasım var. (gebeeeeer göbik) (hii geber de dedi)
Şimdi sakin oluyorum ve içimdeki hıncı bir yere bırakıyorum. Bu sabah mis gibi kahvaltımla başladığım “dikkat etme taktikleri” sayesinde pazar günü aynı 61.9’u tartıda görmek için yola çıkıyorum. Unutmayalım, önümüzde bugün ve pazar dahil 5 güzel gün , içimizde de 3 gün spor yapma hevesi var… (Nasipse, kısmetse ve de aminse)
Pazartesi her şey daha iyi olacak!
Sonuna kadar direnin!
Unutmayın, ne kavgamız bitti ne sevdamız.
(Sezen Aksu:Hadi Bakalım geliyor şimdi de hepinize)
Sen seni bil, sen seni
Eline diline hakim ol
Dikkat!Ah içimizde ne aç hevesler — ay buna çok güldüm, biz işte. Daha ne…
Arada hicaz arada caz nefesler –> burası da açlıktan kokan nefesler! :p
Bir yanımız her duruma müsait —> kekler, baklavalar, börekler…
Ne kadar uyarsa o kadar ister
* Rüya Anlatıyor... 